Dünyada yedinci vaka: 34 haftalık doğan Eymen bebeğin boynundan 445 gram tümör çıkarıldı

Hayata Gözlerini Yummadan Önce Mucize Kurtuluş!

Kentte yaşayan Fatma Kara’nın hamileliğinin 32’nci haftasındaki doktor kontrolünde, bebeğinin boynunda nefes almasını engelleyen tümör olduğu tespit edildi. Kütahya Şehir Hastanesi’nde kadın doğum, çocuk cerrahisi, anestezi, yenidoğan ve kulak burun boğaz gibi farklı branşlardan uzman hekimler bir araya gelerek bebeği hayatta tutabilmek amacıyla operasyon planı hazırladı. Hamileliğin 34’üncü haftasında Kara, sezaryen ile erkek bebek dünyaya getirdi. Mehmet Eymen adı verilen bebeğin doğum sırasında solunum yolunun kapalı olduğu belirlendi. Nefes borusuna hava geçişini sağlayan trakeostomi aparatı takılan Mehmet Eymen Kara’nın nefes almasını sağlandı. Yaklaşık 12 dakika süren kritik müdahale sonrası bebek, yenidoğan yoğun bakım ünitesine alındı. Mehmet Eymen bebek, yenidoğan yoğun bakımda geçirdiği 6 haftanın ardından operasyona hazır hale getirildi ve ameliyata alındı. Doğduğunda 3,7 kilogram olan Mehmet Eymen’in boynunda nefes almasını engelleyen 445 gramlık tümör başarılı bir operasyonla alındı.

Dünyada Yedinci Vaka

Kütahya Şehir Hastanesi Anestezi ve Reanimasyon Uzmanı Prof. Dr. Tayfun Aydın, Mehmet Eymen bebeğin yaşadığı sorunun dünyada yedinci vaka olduğunu söyledi. Hayati risk taşıyan operasyonun başarıyla tamamlanmasını herkesi mutlu ettiğini ifade eden Prof. Dr. Tayfun Aydın, “Eğer bu bebeği biz ‘exit prosedürü’ dediğimiz işlemle almamış olsaydık, bu bebeğin yaşama şansı yoktu. 3 kilo 700 gram ağırlığında doğan bu bebekten, biz 1 hafta sonra yaklaşık 445 gram ağırlığında bir tümör çıkardık. Bugün nihayet bizim de yüzümüz gülüyor, bebek taburcu edilecek. Böyle bir olayın başında olmak gerçekten çok gurur verici bir şey. Böyle bir tıbbi literatüre geçecek operasyonu tüm ekibimizle birlikte yaptığımız için hepimiz mutluyuz, çok teşekkür ediyoruz” diye konuştu.

Yenidoğan Uzmanı Dr. Musa Turgut ise çok nadir görülen bir durum olduğunu belirterek, “Boynundaki ciddi bir solunum darlığı yapan bir süreçten şimdi bebeğimizi taburcu edebilecek bir düzeye gelebildiğimiz için çok memnunuz. Emeği geçen herkese tekrar tekrar teşekkür ederim” ifadelerini kullandı.

Mehmet Eymen’in annesi Fatma Kara ise çok mutlu olduklarını anlatarak şunları söyledi:

“Biz şu an çok mutluyuz. Hocalarımızdan Allah razı olsun. Hepsi bayağı emekleri var, hepsi çok uğraştı. Yani hepsine çok teşekkür ederiz. O an, bir anne için çok kötü bir durum. Yani o an yaşadıklarımı dilerim hiç kimse bir anne olarak yaşamaz. Yani bizim için çok zorlu bir süreçti.”

Operasyonun ardından yenidoğan servisine alınan ve sağlık durumu işi olan Mehmet Eymen’in kısa bir süre sonra taburcu edileceği belirtildi.

Related Posts

Tuvalete gittiğinizde ortaya çıkan 2 hayati işaret

Her gün fark etmeden geçip gittiğiniz bu iki belirti, ciddi bir karaciğer hastalığının erken habercisi olabilir. Bu sinyallere dikkat…

Bebeklerini sallayan, zıplatan ebeveynler dikkat: Hayati risk taşıyor!

Bebeklerini sallayan, zıplatan ebeveynler dikkat: Hayati risk taşıyor!

102 yaşındaki bilim insanı, uzun ömrünü genlere değil bu kurala borçlu

Genetik faktörlerin uzun yaşam üzerindeki etkisi sıkça tartışılırken, 102 yaşındaki bilim insanı kendi ömrünü genlerine değil, uyguladığı özel bir kurala borçlu olduğunu söylüyor. Yıllardır bilim dünyasında aktif olan ve sağlığını koruyarak üretkenliğini sürdüren bu uzman, yaşlanmaya dair geleneksel yaklaşımlara meydan okuyan bir yaşam tarzı benimsediğini belirtiyor.

Kanserle mücadelede gizli güç!

Kemoterapi sonrası zihin bulanıklığı, kalp çarpıntısı ya da sinir ucu hasarları yaşayan milyonlarca hasta için umut verici bir gelişme var: Egzersiz. Bilim insanları bu basit alışkanlığın tedavi sürecini nasıl değiştirdiğini açıkladı.

Aort yırtılmasında erken tanı hayat kurtarıyor

Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Hüsnü Sezer, aort yırtılmasında erken tanı ve hızlı müdahalenin hayat kurtardığını belirterek, “Aort yırtılmasında ilk 48 saatte saat başı ölüm riski yüzde 1 ile 3’tür” ifadelerini kullandı.

Kapıdan içeri sokan yandı! Alerji coşturan çiçek de var, nefesi anında tıkıyor

Çevresel alerjilerden muzdarip olanlar için ilkbahar ve sonbahar gibi ara mevsimler güzel olduğu kadar zordur. Polen gibi alerjenler bu dönemleri çekilmez hale getirebilir. Alerji hastaları, hapşırma, burun akıntısı ve göz kaşıntısı gibi belirtilerden kaçınmak için genellikle evlerine sığınır. Ancak evinizde bu bitkiler bulunuyorsa, alerjiye yakalanmanız an meselesi olabilir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir