Gelemiç, Doğal Güzellikleriyle Dikkat Çekiyor

Kent merkezinden 72 kilometre uzaklıkta, Çandır Deresi’nin oluşturduğu vadinin yamacındaki kırsal mahalle, doğal güzellikleri ve bozulmamış sivil mimarlık örneği yapılarıyla ilgi çekiyor.

Osmanlı dönemine ait kerpiç evlerin, samanlıkların ve taş döşemeli sokakların hakim olduğu Gelemiç, kültürel bir mirasa sahip ender yerleşim bölgelerinden biri olarak öne çıkıyor.

Eğimli arazide konumlanan evler, dağ ve orman manzarasına hakim olmalarıyla yazın serin, kışın sıcak tutarak içeride temiz hava akışıyla sağlıklı bir uyku imkanı sunuyor.

Mahallede gelenek ve göreneklerin yaşatıldığı bir yaşam tarzı hakim. Fırınlarda ekmek yapan kadınlar, taş değirmende mısır çeken gençler, tarım ve hayvancılıkla uğraşanlar ile okula giden çocuklar günlük hayatı şekillendiriyor.

Gelemiç Muhtarı Abdülkadir Kaya, mahallenin tarihi hakkında bilgi vererek, genç nüfusun köyde kalma sebeplerinden bahsetti. Mahallenin sakinleri, doğal yapılarıyla hazırladığı sağlıklı ortamdan memnun olduklarını belirtiyorlar.

Gelemiç; Gavurini Mağarası ve Kocasu Nehri gibi doğal güzellikleriyle de ziyaretçilerini cezbediyor. Özellikle hafta sonları şehir dışından gelen kalabalık gruplar, mahallenin doğal güzelliklerini keşfetmeye ve fotoğraflamaya geliyor.

Mahallenin yaşlılarından Ümmet Doğan, geçmişteki tarım işlerini anlatarak mahalledeki yaşamı ve köy düğünlerini aktarıyor. Mahalle sakinleri arasındaki dayanışmadan ve komşuluk ilişkilerinden övgüyle bahsediyorlar.

Gelemiç’te doğup büyüyen gençler, şehir yaşamına olan özlem sonrası mahallelerine daha çok bağlandıklarını ve kırsal yaşamın sunduğu huzurlu ortamın keyfini çıkardıklarını ifade ediyorlar.

Doğal yaşamın özlemini çekenler için Gelemiç, hala yaşanan gelenekleri ve doğal güzellikleriyle sakin bir yaşam sunmaya devam ediyor.